EHLEN VE SEHLEN :)

TOPRAKTA GEZEN GÖLGEME TOPRAK ÇEKİLİNCE, GÜNLER ŞU HEYULAYI ER GEÇ SİLECEKTİR. RAHMETLE ANILMAK, EBEDİYET BUDUR AMA SESSİZ YAŞADIM, KİM BENİ NEREDEN BİLECEKTİR...

YÖK'ÜN İSRAİL'DEN FARKI NE?

YÖK'ÜN İSRAİL'DEN FARKI NE?
OKULLARINA GİTMEK İSTEYEN ÖĞRENCİLERE, İSRAİLLİ ASKERLER BARİKAT KURARAK İZİN VERMİYOR.

CENNET UCUZ DEĞİL, CEHENNEM DAHİ LÜZUMSUZ DEĞİL!

CENNET UCUZ DEĞİL, CEHENNEM DAHİ LÜZUMSUZ DEĞİL!


"SAKIN, ALLAH'I ZALİMLERİN YAPTIKLARINDAN HABERSİZ SANMA! ALLAH, ONLARI GÖZLERİN DEHŞETLE BAKAKALACAĞI BİR GÜNE ERTELEMEKTEDİR." (İBRAHİM/42)

BUNLAR ELBET BİR GÜN SORULACAK!..

BUNLAR ELBET BİR GÜN SORULACAK!..

YA RABBİ, ZALİMLERİ KAHHAR İSMİNLE KAHREYLE!

YA RABBİ, ZALİMLERİ KAHHAR İSMİNLE KAHREYLE!

8 Mayıs 2007 Salı

AKİF MİLLETİMİZİN HİSSİYATINA NE GÜZEL TERCÜMAN OLMUŞ..

YÂ RÂB BU UĞURSUZ GECENİN YOK MU SABÂHI?

Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?
Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!

Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun!
"Yandık!"diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun!

Esmezse eğer bir ezelî nefha, yakında,
Yâ Rab, o cehennemle bu tûfan arasında,

Toprak kesilip, kum kesilip Âlem-i İslâm;
Hep fışkıracak yerlerin altındaki esnâm!

Bîzâr edecek, korkuyorum, Cedd-i Hüseyn'i,
En sonra, salîb ormanı görmek Harameyn'i!...

Bin üç yüz otuz beş senedir, arz-ı Hicaz'ın
Âteşli muhitindeki sûzişli niyâzın

Emvâcı hurûş-âver olurken melekûta?
Çan sesleri boğsun da gömülsün mü sükûta?

Sönsün de, İlâhi, şu yanan meş'al-i vahdet,
Teslîs ile çöksün mü bütün âleme zulmet?

Üç yüz bu kadar milyonu canlandıran îman
Olsun mu beş on sersemin ilhâdına kurban?

Enfâs-ı habisiyle beş on rûh-u leimin,
Solsun mu o parlak yüzü Kur'an-ı Hakim'in?

İslâm ayak altında sürünsün mü nihâyet?
Yâ Rab, bu ne hüsrandır, İlâhi, bu ne zillet?

Mazlûmu nedir ezmede, ezdirmede mânâ?
Zâlimleri adlin, hani öldürmedi hâlâ!

Câni geziyor dipdiri... Can vermede mâsûm!
Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm?

Lâ yüs'ele binlerce sual olsa da kurbân;
İnsan bu muammalara dehşetle nigeh-bân!



Eyvâh! Beş on kâfirin îmanına kandık;
Bir uykuya daldık ki: cehennemde uyandık!

Mâdâm ki, ey adl-i İlâhi yakacaktın...
Yaksaydın a mel'unları... Tuttun bizi yaktın!

Küfrün o sefil elleri âyâtını sildi:
Binlerce cevâmi' yıkılıp hâke serildi!

Kalmışsa eğer bir iki mâbed, o da mürted:
Göğsündeki haç, küfrüne fetvâ-yı müeyyed!

Dul kaldı kadınlar, babasız kaldı çocuklar,
Bir giryede bin ailenin mâtemi çağlar!

En kanlı şenâatle kovulmuş vatanından,
Milyonla hayâtın yüreğinden gidiyor kan!

İslâm'ı elinden tutacak, kaldıracak yok...
Nâ-hak yere feryâd ediyor: Âcize hak yok!

Yetmez mi musâb olduğumuz bunca devâhi?
Ağzım kurusun... Yok musun ey adl-i İlâhî!


4 Cemaziyelevvel 1331 - 28 Mart 1329 (1913)

Hiç yorum yok: